A study conducted at the Los Angeles Children ‘s Hospital is providing the best treatment for a rare invasive leukemia called mixed phenotype acute leukemia (MPAL).
Bu çalışma (bilimsel literatürün 20 yıllık kantitatif bir sentezi), MPAL'nin düşük toksisite rejimi ile tedavisinin, remisyonun açık bir yararı ve olası uzun vadeli sağkalım ile ilişkili olduğunu bulmuştur. Bu bulgular 27 Şubat 2018'de çevrimiçi “Lösemi” dergisinde yayınlandı.
MPAL accounts for 2% -5% of leukemia cases, which is historically difficult to treat, and the 5-year survival rate is less than 50%. The disease affects children and adults and is characterized by two common forms of leukemia: acute lymphocytic leukemia (ALL) and akut miyeloid lösemi (AML).
Doktor, ALL veya AML veya iki yöntemin bir karışımını kullanıp kullanmayacağına karar vermelidir. Hangi yöntemin en iyi olduğu konusunda net bir fikir birliği yoktur. Bu hastalık çok nadir olduğundan, en iyi tedavi planını belirlemek için binlerce hasta klinik olarak test edilmemiştir. Bunun yerine, birçok küçük, izole edilmiş ve çoğu zaman birbiriyle çelişen vaka raporları, dünya çapında geniş çapta dağıtılan dergilerde yayınlanmıştır.
Mevcut araştırmayı daha iyi anlamak ve doktorlara daha net tedavi rehberliği sağlamak için Orgel ve CHLA araştırma ekibi, MPAL'ın ilk gözlemsel sistematik incelemesini ve meta-analizini gerçekleştirdi. Ekip sonunda listeyi 252 ülkeden 33 hastayı içeren 1,499 ilgili makaleye daralttı. Temel bulguları: Başlangıçta ALL ile tedavi edilen hastaların (önemli ölçüde düşük toksisiteye sahip hastalar) AML ile tedavi edilen hastalara göre tam remisyona ulaşma olasılığı 3 ila 5 kat daha yüksekti. Karma terapi alan hastalar en kötüsünü yaptı.
Çalışma, MPAL için en iyi tedaviyi belirlemek için klinik çalışmalara duyulan önemli ihtiyacın altını çiziyor ve bu nadir hastalığın tedavisinin desteklenmesine yardımcı oluyor.